Alaçatı Grand Eldoris butik otelimiz 2013 yılından bugüne kadar hizmet vermektedir. Önder Yapı Merkezi olarak faaliyete hazırladığımız otelimiz Alaçatı HacıMemiş merkezinde butik olarak bir aile işletmemiz olarak sizlere hizmet sunmaktadır. Bugüne kadar tamamladığımız tüm projelerimiz içinde bizim için en özel işletmelerden birisi olan Grand Eldoris Otel'de konakladığınızda kendinizi evinizde hissedeceğinizinden emin olabilirsiniz.

Gece uyumak için otelimize döndüğünzde tüm Alaçatı'nın renkli ve hareketli yaşamının etkilerinden uzak merkezin içinde bu konaklamanızın sabahı birbirinden özel lezzetlerimizle sizin güne daha enerji dolu başlamanız için afiyetle sunulmuş olacak.Uyandığınızda sizleri karşılayan bu kahvaltıyı hatırlayıp bizim bir kez daha misafirimiz olacağınız bizi mutlu eden önemli ayrıcalıklarımızdan birisi olarak tarihe tanıklık ediyor.

Otelimizde odalarımızi havuzumuz yeşil alanlarımız var dinlenme ortamlarımızla sizlere hizmet sunuyoruz. Odalarımız, -Cumbalı, Deluxe King, Deluxe, Family Room, ve Superior oda tiplerine sahip olup sizin için en uygun seçeneği oda müsaitlik durumuna göre sunacağımızdan hiç kuşkunuz olmasın. Online rezervasyon formunuz bize ulaştığında sizinle en kısa sürede iletişime geçerek ilgili konaklama isteğinizi onaylayacağız.

Mennnuniyetinizi yüzlerindeki tebessümlerle bu deneyimi sevdiklerinizle paylaşacağınızı umuyoruz.

Şimdiden Hoşgeldiniz...

Alaçatıyı merak edenler için...

1566 yılında Osmanlıların Sakız adasını fethetmesine kadar geçen süre içinde Alaçatı, Cenevizlilerin yönetimi altında şarapçılığı ile ön plana çıkmış Anadolu’nun önemli ticaret merkezlerindendi.19. yüzyılın ortalarında Osmanlı mimarı Hacı Memiş’in çalışmaları ve çevreden yöreye getirilen Rum işçilerin katkıları sonucunda Alaçatı’nın güneyindeki bataklık bölge kurtarılarak yerleşime açıldı. Buraya yerleşen Rumlar, yörenin imarında önemli rol oynamışlardır. 120 yılı geçkin belediyesi ile Alaçatı, Türkiye’nin en eski belediyelerindendir. İlk başlarda bağcılıkla geçinen yöre halkı Girit, Yugoslavya, Selanik ve Makedonya’dan gelen göçmenlerin buraya yerleşmesi ile tütüncülüğü de geçim kaynakları arasına katmış oldu. Zaman içinde tarımın gelişmesi ile yörede zeytin, enginar, anason ve narenciye de yetiştirilmeye başlanmıştır.. Bunun yanında, tarihi dokusunun içinde oldukça önemli bir yer tutan sakız ağacı da yörede yetiştirilmeye çalışılmaktadır..  Özellikle Rum mimarisinin etkisinde kalan Alaçatı’da evler yöreye özgü taşlardan ekseriyetle cumbalı ve iki katlı olarak inşa edilmişlerdir. Alaçatı’nın sembolü haline gelmiş ve dönemin teknoloji harikası olarak adlandırılan yel değirmenleri ise yörenin en eski yapılarındandır. Pazar yerindeki camii, mozaikli çarşısı ve karabiber ağaçlarının gölge yaptığı daracık sokakları ile Alaçatı, İzmir’in âdeta arka bahçesi gibidir.  

Dünya haritacılığında ayrı bir yeri olan Pirî Reis “Kitab-ı Bahriye”de “Alaca at limanında deniz yufkadır” derken Alaçatı Koyu’nun dalgasız olduğunu tasvir etmek istemiştir. Bununla beraber, yaz ayları boyunca kuzey, kuzey-batı yönlerinde 15-25 Knots süratle esen rüzgâr, Alaçatı koyunu sörfçüler için vazgeçilmez yapmaktadır. Daimi esen rüzgârı, dalgasız ve derin olmayan denizi nedeniyle dünyanın sayılı sörf merkezlerinde biri olan Alaçatı, hem amatör hem de profesyonel sörfçülere hitâp etmektedir.

Hakkımızda